Son günlerde gözlemlediğim beni karmasik duygulara sokan, doğru bildiğim şeylerde şüpheye dusuren
çok ilginc şeyler paylasmak istiyorum sizlerle..
Serra yi okula götürürken her gün eyüp carsinin içinde bir türbenin onunu meske tutmuş bir dilenci bayan ve yanindaki 4/5 yaslarindaki oglu hergun beni biraz daha sasirtmaya devam ediyorlar..
Ben de herkes gibi her sabah gordugumde çocuğun haline aciyor ve içimden kendi ne yapiyorsa yapsa da çocuğu peşinde suruklemesine izin verilmese devlet alsa bunların elinden çocuğunu diye geciriyordum..(tabii bir çok dilencilerin kucaginda gördüğümüz bebekler kendi çocukları bile değil kacirilmis çocuklar olabiliyor hatta bu bebeklerin sürekli kucakta uyuyor olmasi tuhafliginin aciklamasi da ilaçla uyutuluyor olmalari diye duyumlar almistim)
Ben boyle şeyler dusunerek her gün önlerinden geçerken ister istemez bazi şeyleri gozlemlemek durumunda kaldim
Bir kere her sabah gerçekten ise gelir gibi ayni saatte yagmur camur demeden yürüyerek kendi mekanlarina gelinceye dek herkesle selamlasarak güler yüzle tipki eyüp içindeki esnaflardan biriymiş de kendi dukkanini açmaya gelirken diğer esnaf arkadaşlarıyla selamlasmayi da ihmal etmiyormus gibi davranması gerçekten takdire sayandi..(ayni şekilde esnaflar da onu selamliyorlar)
Çocuğunun okul cantasi sirtinda (sanirim içinde orda bütün gün kullanacagi eşyalar var,okula gittiğini sanmiyorum.) ve siki durun..beni sok eden bir sey daha sabah gelince ilk is çocuguyla da oynuyorlar birsure.Çocuk yasinin gereği ve erkek çocuk olmasinin verdiği enerjiyle koşturup duruyor annesi de peşinde..ama çocuk da annesi de öyle güler yüzlü ve mutlu gorunuyorlar ki sasarsiniz..hatta bir keresinde onların mekan yaptigi turbenin karsisindaki magazanin önünde çocuk bisikleti satan mağaza sahibi çocuğu cagirip bisiklete binmesine izin verdigine tanik oldum,gerçekten cocugun yüzündeki sevinci herkes gormeliydi..
2 gün önce de yine önlerinden geçerken genç 20 yaslarinda gayet modern bakimli bir bayanin yanlarına gelip "hey mecnun naber?" deyip cocukla sakalastigini ve sonra donup annesine de naber nasil gidiyor diye konuştuğunu gördüm ve saskinligim bin kat daha artti..
Simdi nereye varmak istiyorsun diyeceksiniz? Valla doğrusunu soylemek gerekirse ben bu gördüklerim karsisinda ne dusunecegimi sasirdim,kisaca asagida ozetliyecegim varin siz bir sonuca ulastirin;
- Çocuklar ne is yaparsa yapsin annelerinin yaninda gerçek anlamda mutludur sonucunu mu cikarmaliyiz? Yani bu çocugun kotu birşey yapiyor da olsa annesinin yaninda kalmasi mi daha doğru sizce?
- Dilencileri gerçekten bir esnaf arkadasimiz gibi bagrimiza basip yaptiklari isi onaylar gibi içimize dahil mi etmeliyiz? Yoksa onlari bir is yapmaya teşvik ederek belki bir is vererek mi ellerinden tutmaliyiz?
- Bu cocugun annesinin yaninda zor koşullara rağmen onunla oynayarak güzel vakit geçirerek büyüdugunu varsayarsak buyudugunde hayata bakis acisi ne olur sizce?nasil bir insan olur?
- Yaptigi ise rağmen insanlarla boyle iyi iliski kurabilen çocuğuyla da " meslektaslarina kiyasla" iyi ilgilenen bir kadin hic mi alin teriyle bir isin ucundan tutamaz sizce?
Ben bu insanları ister istemez her gün gozlemlemeye devam edeceğim ama çocukla da konuşmak istiyorum ve gerçekten yanlis dusundugum birşeyler varsa ya da saskinligim bir kat daha artarsa yine size yazacagim sizin de yorumlarnizi merak ediyorum...