27 Ekim 2014 Pazartesi

Çocuğum.için besleyici öğünler 4...brokoli kerevizli yoğurt corbasi


Ben hala brokoli ve kerevizi caktirmadan yedirme calismalari kapsamında yeni tarifler üretmeye devam ediyorum.Bu anlamda bu çorba  da gayet basarili oldu;)

Malzemeler

4/5 dal brokoli
3/4 dilim kereviz(ben brokoli ve kerevizleri yikayip küçük parçalara ayirarak buzluga koyuyorum)
Yarim kirmizi biber
1kucuk patates
1buyuk dis sarimsak
3/4 yemek kasigi ince bulgur
1yemek tabagi yoğurt
Tuz,su,sizma zeytinyagi

Yapilisi
Brokoli,kereviz,biber,sarimsak,patates uzerini gececek kadar su ve tuzla yumuşayana kadar pisirilir.İnce bulgur ilave edilip biraz daha pişirilir.Bu karisim blenderdan geçirilir sonra 1/2kasik alip yoğurda ilistirarak icine yogurt ilave edilir.
Altini kapatip zeytinyagi da konulunca bol vitaminli corbamiz hazir.

Miniklere afiyet olsun..

23 Ekim 2014 Perşembe

Misafir için lezzetli tarifler 15..Tencerede sipsak pizza




Haber vermeden gelen misafirler için sipsak hazirlanabilecek nefis bir lezzet..

Malzemeler

1 yumurta
2 yemek kasigi sivi yag
1 cay kasigi kabartma tozu
2 turk kahvesi fincan  un
2 fincan yogurt

Yapilisi

Yukarıdaki malzemeleri karistirip hamuru elde ettikten sonra yağladiginiz  elinizle tava/ tencereye hamuru yayiyorsunuz.Üzerine biraz ketçap surunve sucuk,salam,biber,domates,kasar,mantar,zeytin istediğiniz malzemeyi dizin.Tencerenin kapagini kapatip en kisik ateşte alti kizarana kadar pişirin.

Afiyet olsun..

21 Ekim 2014 Salı

Çocuğum için besleyici öğünler 3...tarhanali brokoli corbasi



Evet yanlis yazmadim tarhanali brokoli corbasi çünkü içinde tarhana az, büyük oranda brokoliden oluşuyor..

Bizim evde ne kadar evirip çevirip farklı şekillere soksam da brokoliyi ben ve esim  yiyemiyorduk ama çocuklara herturlu corbasini yapiyordum..

Sonunda bütün aile fertlerinin sevebileceği bir brokoli corbasi tarifi icad ettim sanirim..


Malzemeler

Tepeleme 1yemek tabagi dolusu brokoli
4kofte miktarı kiyma
1kucuk soğan
1buyuk dis sarimsak
1kucuk havuç
2yemek kasigi tarhana
Yarim yemek kaşigi tatli biber salcasi
Su
Tuz
Sizma zeytinyagi

Yapilisi

Brokoli,kiyma,soğan,sarimsak,salça ve  havucu üzerine istediğiniz koyuluk kadar su ve tuz ilave edip yarim saat kadar  pisiriyoruz.Daha sonra tarhanayi ilave edip 15dk kadar daha pisiriyoruz.
En son ocagi kapatip corbayi blender dan geçiriyoruz ve üzerine sizma zeytinyağı ekliyoruz.Tabaginiza limon da sikip servis yaparsaniz güzel oluyor.

Afiyet olsun..







Misafir için lezzetli tarifler 14....Hayatimda yediğim en lezzetli browni!!!



Bu browniyi her insan evladi ömründe en az bir kere yemeli diyorum..

 Malzemeler:
3 su bardağı süt
1.5 su bardağı şeker
yarim su bardağı sıvı yağ
4 yemek kaşığı kakao
2 tepeleme corba kaşigi çikolata sosu
2 adet yumurta
1.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

Yapılışı:
Süt,şeker,yağ,kakao,toz cikolata sosu ve vanilyayı iyice çırparak karıştırınız.Bu kakaolu karışımdan 1,5 su bardağı kadarını 1 kenara ayırınız.Kalan karışıma yumurtaları,unu ve kabartma tozunu da ekleyip yağlanmış fırın kabına dökünüz.175 derecede ısıtılmış fırında 70 dk pişiriniz.Kek sıcakken,ortalarını kesip ayırdığınız kakaolu karışımı ısınması için üzerine döküp disarda biraz sogutup buzdolabinda da 2/3 saat beklettikten sonra servis yapınız.

Afiyet olsun..

20 Ekim 2014 Pazartesi

Misafir için lezzetli tarifler 13..Elmali lezzet toplari



 Bu tarz toplardan çok yedim gercekten ama cikolatali olmamasına rağmen oldukça basarili bulduğum nadir tatlılardan oldu..
Dolayisiyla hemen paylasiyorum;

Malzemeler

3 elma
1 paket petibor biskuvi
1 cay bardagi findik ici
2 kasik seker
yarim cay bardagi sut
1 tatil kaşifi tarcin
hindistan cevizi

Yapilisi
Elmalari soyup rendeleyip sekerle biraz yumusayana kadar pisiriyoruz.
Biskuvileri ve findiklari rondodan gecirip (findiklar cok cekilmeyip biraz taneli kalmali ki bence lezzet sirri burda) iyice sogumus elmalarla karistirip sutu de ekleyerek yogurup top halinde sekil veriyoruz.

Oldukça basit ve bence misafir için sofrada bulundurulması gereken bir tatli çeşidi..

Afiyet olsun..

10 Ekim 2014 Cuma

Ağlamak içimizdeki zararlı maddelerden kurtulmaktır...birakin çocuklar ağlasin!!!




    Uzman psikolog Aletha Solter i arastirdikca ve tanidikca bildigimiz dogrulardan nekadar uzak oldugunu ve diger psikologlardan da cok farkli dusuncelere sahip oldugunu goruyorum ve kendisine hayranligim bir kat daha artiyor."Bilincli Bebek"ve "Cocugunuza kulak verin " adli iki kitabini da gercekten en kisa zamanda edinmeye karar verdim.Aslinda İstanbul'da birkaç kere seminerler düzenlemiş ama maalesef öğrenmekte geç kaldim,inşallah bundan sonra istanbul a geldiğinde bilgim olursa muhakkak katılmak isterim.Ben de arastirmalarim sonucu kendisini tanidigim kadarıyla en carpici düşünceleriyle size tanıtmak istiyorum.

 Ozellike cocuklarin aglama nöbetleriyle ilgili diger psikologlardan "dikkatini farkli yone cekmemiz gerektigini "ogrenirdik oysa Aletha, tam tersine cocugun aglamasini bastirmayin birakin aglasin diyor!!
Öncelikle çocuğun ağlama nobetinin sebebini bulmak gerekiyor.Çocukların aglamasi stres kaynaklı bir eylemmis.3 çeşit stres kaynagina değinilmiş;
Birisinin çocuğa yaptigi kotu bir davranis sonucu,
Bir ihtiyacin karsilanmamasindan dolayı(AC olması,uykusuz olması,fiziksel temas eksikliği gibi)
Durumsal stres(hastalık,hayal kirikligi,ebeveynin stresli olması)
Çocuklara siddet gösteren ebeveynlerin %80i bunu çocuğun aglamasi esnasinda yapiyorlarmis yani ağlama olayini cozersek buna da büyük ölçüde engel olmuş oluruz.
Stres, Hiperaktivite, konsantrasyon bozukluğu, şiddet, korku, uyku bozuklugu,asiri dikkatsizlik ve öfke nöbetleri gibi bir çok şeyin ana sebebiymis.
Stresi boşaltmanın farklı yollari ise soyle:Konuşma/gülme, oyun terapisi ve -yanlış anlaşılarak davranış bozukluğu olarak aciklanan- ağlama ve öfke nöbetleri.
Aletha Solter, birçok uzmanın, kitaplarında ağlama ve öfke nöbetlerini “davranış bozukluğu” olarak nitelendirdigini,kendisinin ise bunları çocukların sakin ve sağlıklı kalabilmek için başvurdukları bir yöntem olarak değerlendirdiğini soyluyor.
Hatta ağlamanın, stresi atma konusunda ne kadar faydalı olabileceği konusuna  "Cocuğunuza Kulak Verin "kitabında da değindiği gibi, Yapilan arastirmalara gore insanin duygusal nedenlerden dolayı aglamasi soğan dograrken gozumuzden akan yas gibi değilmis tipki idrar yapmak gibi vücuttan zararli olan maddeleri atmak için bir yolmus ve gozyaslariyla vucudumuzdan atilan maddeler stres sonucu içimizde biriken maddelermis.Dolayisiyla gozyaslarimizi baskiladigimizda vücudumuzda fiziksel ve psikolojik sorunlar ortaya cikiyormus.Hatta ağlamak stresi bosaltmakta spordan daha da etkil bir yontemmis.
Biz bilmeden cocuklarimizin aglamasini nasil da bastirmaya calisiyoruz,özellikle erkekler ağlamaz diye yetistirdigimiz çocuklar büyüyünce de ağlamamak için kendilerini ne kadar çok tutuyorlar ve içinde ne kadar zararli madde tasiyarak belki de oyuzden erken öluyorlar diyor Aletha Solter.

Cocuklarin ailelerini manipüle etmek için agladigi düşüncesine karsi ise,hayir diyor,ebeveynler öyle olduğunu sanar çünkü bir cogumuz aglamanin bir simariklik olduğunu düşünüyoruz diyor.Hatta kendinin de boyle bir durum yasadigini soyle anlatoyor; 6yasinda kizi onu okuldan sonra sirke goturmedigi için ağlama krizine girip  annesine "Sen aptalsin" der fakat daha sonra öğretmeninden o gün çocuğun okulda arkadaşıyla kavga ettiğini ve arkadasinin ona aptal dediğini öğrenmesi üzerine Aletha anlar ki cocuk kendisine o gun kotu bir gün geçirdiğini o şekilde anlatmaya calismistir.
Bunu okuduğumda Serra yi sabah okula hazirlarken her zamankinden yavaş hareket edip mizmizlanmakla aslinda benimle daha fazla zaman geçirmek istediğini okuldan aldigimda da sebepsiz yere ağlamak için bahane aramasiyla aslında "çok yorgunum ve seni özledim tek istediğim dinlenmek ve sadece birlikte güzel vakit geçirmek" demek istedigini anliyorum ve  birden bir balyoz iniyor sanki kafama!!
Oyleyse ağlayan çocuğumuza nasil davranmaliyiz?


  1. Ağrısı, rahatsizligı var mı diye bakalim,
  2. Fiziksel temasta bulunup, sarılalim,
  3. Ağlamasını kabullenip,onu dinleyelim.
Yani tipki bir arkadasimizin omuzumuzda aglamasina izin verdigimiz gibi onu dinleyecegiz,haklisun uzgunsun  biliyorum diyecegiz ama susturmaya calismayacagiz.
Hepimiz zaman zaman asagidaki aglamayi kesme yöntemlerine bas vuruyoruz;

  • Kızmak
  • Cezalandırma, tehdit.
  • Çocuğu uzaklastirma,odasina gönderme.
  • Onu bebek gibi agliyorsn diye utandirma.
  • Emzirme, emzik verme (bebekken)
  • Dikkatini dağıtmak.
  • Güldürmeye çalışmak.
  • Acısını hafife almak,o da bisey mi demek.
  • Ağlamayan çocuğu ovmek.

Kisacasi çocuğun ağlamasını bastırmak ona saygısızlık etmekten başka bir şey değil. Çocuğun istenmediğini, sevilmediğini hissettiriyor anlasilan.

Aglamak surekli bastirilirsa DEPRESYON,KRONİK ENDİSE,SİDDET,MADDE BAGİMLİLİGİ,TİRNAK YEMEK,SAGLİKSİZ BESLENME,DUYGUSAL BAGİMLİLİK GİBİ PEK COK SEYE SEBEP OLABİLİYORMUS.
Kisacasi,çocuklar cani acidiginda ya da kirildiklarinda duygularini kelimelere dökemeyip ağlamaya başvurbiliyorlar bizim de yapmamiz gereken sadece onlari anlamaya calisip aglamalarini bitirmelerine izin vermek çünkü ancak sonrasında rahatlamis bir şekilde hayatlarına donebilirler.

8 Ekim 2014 Çarşamba

Misafir için lezzetli tarifler 12...Doğal Kirmizi Ayva tatlisi



  Hiim nasil kizardi bu ayvalar boyle? Nasil bu rengi aldi? Ya üstündeki jöle kivaminda sosu? Dediğinizi duyar gibiyim..

Yok öyle abartilacak birsey canim...

Sirri gayet kolay,acik ve net iste acikliyorum..

Ayvalari pişirirken çekirdeklerini ve kabuklarini da üzerlerine ekleyin hepsi bu..

Goruceksiniz hic gida boyasina ya da yaninda renk verici vişne falan eklemeye lüzum yok..tamamen sadece ayvadan bu rengi kolayca elde edebilirsiniz;

Malzemeler;

6 adet küçük/orta boy ayva
4,5 su bardagi seker
2 su bardagi su

Yapilisi

Ayvalari soyup ortadan ikiye bölüm ve kabuklariyla,çekirdekleriyle beraber tencereye koyun,2 su bardagi suyu da ekleyin altini harli bir şekilde acin ve kaynayinca hemen kisip şekeri de ilave edin.(isteyen 1adet cubuk tarcin  da atabilir,ben kullanmiyorum.) tam 2saat kisik ateşte pişirin 2saatin dolmasina 15dk kala ayvalarin kizarmaya basladigini göreceksiniz.

Piştikten sonra tabaginiza alin uzerine de suyundan dokmeyi ihmal etmeyin çünkü o suyu donunca jolemsi bir hal aliyor ve tatlimiza lezzet katiyor.en üste de doğal sut kaymagi varsa müthiş olur yoksa hazir kaymak da olur.Dilerseniz ceviz de ekleyebilirsiniz ben öyle seviyorum..

İste misafirinize gayet pratik bir tatli,

Afiyet olsun..


2 Ekim 2014 Perşembe

Dr Meryem Kucuk ile Soylesi 2.bolum Alerjik Cocuklar...


Soylesimize kaldigimiz yerden devam ediyoruz;


4. Alerjik cocukla kis nasil gecirilmeli, ozelikle alerjik 2 cocuk annesi olarak bana bazi ipuclari verir misiniz?

Oncelikle alerjik cocuklar her zaman hasta olmaya daha yatkinlardir, onlari alerjik olmayan cocuklarla karsilastirmak cok yanlis olur cunku alerjik cocuklarda surekli geniz akintisi oldugu icin o bolge hep islak kaliyor ve ilk firsatta enfeksiyon kapmaya yatkin oluyor. Yani onlarin daha sik hastalanmasi bagisiklik sistemlerinin dusuk oldugunu gostermiyor.


Bu yuzden alerjik olan cocuga daha fazla ozen gostermemiz gerekir.Onlari Enfeksiyon kapma riski fazla  olan ortamlardan(toplu tasima araclari, avm ler gibi) uzak tutmaliyiz.


Cocugun alerjisini daha da tetikliyecek olan pelus oyuncaklar ,yun yorgan, yastik ve ozellikle yattigi odada halidan uzak durmaliyiz.

Yattigi Odasi fazla kalabalik ve aksesuar, oyuncak, kitap tan uzak tutulmali ve siksik nemli bezle tozu alinmalidir.

Polarli giysiler de alerjiyi tetikliyor.

Yumusatici ve sivi deterjandan da uzak durulmali.(deterjani sivilastirmak icin daha cok kimyasal kullaniliyor)

Evde rutubetten uzak durulmali ve ev hergun  iyice havalandirilmalidir.(polen mevsiminde saat 15:00 ten sonra)
Bitisik nizam evler (binalar birbirine cok yakin) olmamali ki evi tam anlamiyla havalandirabilesiniz.

Evin gunes gormesi de onemli tabii.

Alerji mevsimlerinde  yani eylul, ekim, kasim ve mart, nisan, mayis aylarinda alerji ilaclarini ve alerjik burun spreyini ihmal etmeden her gece vermeliyiz.(doktorunuzun onerdigi alerji ilaclarini tabii ki)Yani problem gecse de ilaca devam etmek gerekir bu donemde.

5.    Alerji ilaclarini surekli kullanmamizin  bir zarari var mi?Sonucta sadece yaz aylarinda alerji sikintisi cekmiyoruz onun disinda genelde surekli kullanmak durumunda kaliyoruz.


Antihisteminik dedigimiz grupta bazi eski ilaclar kalp sikintilarina sebep olabiliyordu, onlar zaten yasaklandi ama simdi kullanilanlar minimal etkiye sahip yani cok  fazla zarari yok, genelde uyku yapiyor bundan da anneler sikayetci degil;)) alerjik burun spreyi kilo yapabiliyor sonucta kortizon iceriyor ama kilo almaya yatkin cocuklarda yapiyor.Bazi alerjik burun spreyleri  burun mukozasini inceltebiliyo oyuzden sadece gece yatmadan 1 kez verilmeli gunde birkac kez degil.

6.Peki cocugumuzun oksurugunun, hapsurugunun, burun akintisinin alerjik olup olmadigini nasil anliyabiliriz?

Ozellikle mevsimsel gecislerde gecmeyen inatci oksuruk, hapsuruk, burun akintisi varsa alerjiktir.

Ornegin cogu anneden duyuyoruz hangi soguk alginligi ilacini kullansam, ihlamur, bal, adacayi, tarcin neyaparsam yapayim oksurugu duzelmiyor diyorlar, bu oksuruk alerjiktir.

Bir de alerjik oksuruk daha cok gece yeni uykuya daldiginda ve sabaha karsi olur.



Tekrar cok tesekkur ederim vakit ayirip verdginiz bilgilerden dolayi..






Aile hekimimiz Meryem Kucuk 'le keyifli bir soylesi..




   Oncelikle , her zaman gulen yuzuyle bizi karsilayan  hatta nerdeyse her hafta, artik  "gun formatinda" yanina ugradigimiz  aile hekimimiz Meryem hanima tesekkurle soze baslamak istiyorum.Kendisinin beni kirmayip  mesai disindaki degerli vaktinde  soylesi yapmayi kabul etmesi buyuk incelikti.

Ben onemli gordugum yerleri renkli yazdim sizin de dikkatinizi cekecegini dusunuyorum;

  1. Ilk soruda hepimizi yakindan ilgilendiren bir konuya deginelim istiyorum.Sizce kışı nasil gecirmeliyiz, nelere dikkat etmeliyiz?
Cevap;

 Oncelikle beslenmemize cok dikkat etmeliyiz ozellikle c vitamini agirlikli beslenmeliyiz.

 Kalabalik ortamlardan uzak durmak lazim, ozellikle Avm lerden.

Bitkisel destek almaliyuz zencefil,tarcin, bal,corek otu gibi.

Herseyin dogalini yemek lazim.

Mevsimindeki sebze meyvelerden yararlanilmali.

Bilgisayar, telefon, tv kumandasi, tablet gibi surekli elimizin altinda olan seylerin temizligine dikkat etmek gerekiyor.

Cocuklari evde kapali alanda tutmak yerine hergun mutlaka disari cikarmaliyiz, acik havada dolasmalarini saglamaliyiz.Acik havada mikrop olmaz ,parkta kisin da oynayabilirler! Cocuklari Toplu tasima araclarindan ve Avm lerden uzak tutmaliyiz .

Cocuklarin usumesinden cok terlememesine dikkat etmek lazim, cok kalin katkat  giydirmemek gerekiyor.

Cocuklarimiza kullandigimiz atki da hastaliga sebebiyet verebiliyor, mumkunse hic kullanmamak lazim ya da maske gibi muamele yaparak her kullanimda yikamak/degistirmek gerekli.

Cocuga burundan nefes almayi ogretmeliyiz.Burun, soguk havayi ilitiyor zaten ve vucuda cok soguk olarak girmiyor.

         2.Grip asisi olmamizi ya da cocuklarimiza yaptirmamizi onerir misiniz?


   Ben insanin bagisiklik sistemini kendisinin gelistirmesi taraftariyim ama cocugunuz veya siz cok sik hastalaniyorsaniz zaten  bagisiklik sisteminiz dusuk demektir ozaman
5 yasindansonra yapilabilir ya da astiminiz varsa ozaman da yaptirmaniz tavsiye edilebilir. Cok gerekliyse bazi cocuk doktorlari 2 yasindan sonra da grip asisi yaptirmaniza izin verebiliyorlar.

YUMURTA ALERJISI OLAN COCUKLAR KESINLIKLE GRIP ASISI OLMAMALILAR,BU ASI YUMURTA AKINDAN YAPILDIGI ICIN ÖLUMCUL SONUCLAR DOGURABILIR!!!


         3.Doktor bir anne olarak kiziniza hangi durumlarda ve ne siklikta antibiyotik kullaniyosunuz?


Kizim sadece 3,5 yasinda 1 kere antibiyotik kullandi o kadar!!

- Ben şoktayim:0    hemen soruyorum bunu neye borclusunuz??

Ben cok sik ates dusurucu kullanmayisima bagliyorum, 39.5 derece olmadan ates dusurucu vermem.Ilik dus aldiririm disari cikaririm, koltuk altina soguk kompress yaparim ve vucudun mucadele etmesni beklerim.39.5 u beklemeseniz de 38.5 derecenin altindaki ateste hemen ates dusurucelere basvurmayin cunku Ates dusuruculer   bagsiklik sistemini  baskiliyor,yani vucuda savasma tekniklerini ogretmemizi engelliyor.



Soylesimizin devami ALERJIK COCUKLARLA ilgili onu da yarin ayri sayfada yayinlarim, takipte kalin..

1 Ekim 2014 Çarşamba

Kulağımızı temizlediğimizi sanarken kulağımızdan olmayalım..



  Her zaman duyarız kulak çubuklarının zararlı olduğunu ama açıkçası ben de bir süre öncesine kadar çok ileri itmiyorum ki zararı olmaz diye düşünerek çocukların kulağına kulak çubuğu kullanmaya devam ediyordum, temizlik yaptığımı sanarak..

Taa ki normal Dr kontrolünde doktorumuz küçük kızım Azra nın kulağının kirden tıkanmış olduğunu söyleyene dek...

Kaç tane KBB Dr una da götürdük ayni şeyi söylediler "kulak çubuğuyla kir ileri itilmiş olabilir kesinlikle çubukları da vakumlu olan kulak temizleyicilerini kullanmayın" dediler üstelik çocuğun duymasını bile önemli ölçüde etkilermiş.

O günden beri çocuklar için de kendim için de kulak temizleyici kullanmıyorum çünkü kulak zaten kendi kendini temizleyen bir mekanizma. Yani  bizim kulak çubuğuyla kulağın içini karıştırıp pamuğu sapsarı gördükçe "aaa bak ne kadar kirlenmiş" diyerek büyük bir temizlik yaptığımızı sanmamız sadece kendi psikolojimizi düzeltiyor,kulağa bir faydası yok;)

Ben de bu olaydan sonra bu konuyu detaylı bir şekilde araştırdım da meğer ne kadar önemli bir konuymuş sizinle de paylaşmak istedim;

  • Öncelikle kulak çubukları kulağın içini temizlemek için değil kepçesindeki kıvrımları temizlemek için icat edilmiş bunu aklimizin bir köşesine yazalım.
  • Dış kulakta zedelenme oluşabiliyor ve o zedelenmelerden kolaylıkla enfeksiyon kapılabiliyor.
  • Bizim de başımıza geldiği gibi kirler ileri itilebiliyor.Normalde dış kulağın yaptığı kendini enfeksiyonlardan koruyan kahverengi bir salgı,yine dış kulak yolu tarafından dışarı atılıyor ve biz bunu göremiyoruz.Kulak çubuğuyla biz bu salgıyı içeri itersek dış kulak yolu kanalı kapanabiliyor.
  • Kulağımız kendi kendini temizleyebiliyor ve aslında pislik dediğimiz bu salgılar bizim için yararlı ama biz onları içeri ittikçe işitme kaybına da yol açabiliyoruz.
  • Kulak zarimiz tahminen 2.5-3cm kadar içerde yer alıyor,kulak çubuğu ve herhangi bir şey sokarak ya da tokat atma darp gibi etkilerle kulak zarı delinebiliyor.
  • Kulak çubukları zamanla kulağın kendi kendini temizleme işlevini bozduğu için bazı tıkaçların ortaya cikmasini sağlıyor ve bu da suyla temasla mantar gelişmesine sebep oluyor.

  Kısacası evdeki kulak cubuklarını artık sadece banyodan sonra kulağın dis kısmındaki suyu almak ve kulak  kepçesindeki kıvrımları temizlemek için kullanıyoruz.Amman dikkat diyorum..