10 Ekim 2014 Cuma

Ağlamak içimizdeki zararlı maddelerden kurtulmaktır...birakin çocuklar ağlasin!!!




    Uzman psikolog Aletha Solter i arastirdikca ve tanidikca bildigimiz dogrulardan nekadar uzak oldugunu ve diger psikologlardan da cok farkli dusuncelere sahip oldugunu goruyorum ve kendisine hayranligim bir kat daha artiyor."Bilincli Bebek"ve "Cocugunuza kulak verin " adli iki kitabini da gercekten en kisa zamanda edinmeye karar verdim.Aslinda İstanbul'da birkaç kere seminerler düzenlemiş ama maalesef öğrenmekte geç kaldim,inşallah bundan sonra istanbul a geldiğinde bilgim olursa muhakkak katılmak isterim.Ben de arastirmalarim sonucu kendisini tanidigim kadarıyla en carpici düşünceleriyle size tanıtmak istiyorum.

 Ozellike cocuklarin aglama nöbetleriyle ilgili diger psikologlardan "dikkatini farkli yone cekmemiz gerektigini "ogrenirdik oysa Aletha, tam tersine cocugun aglamasini bastirmayin birakin aglasin diyor!!
Öncelikle çocuğun ağlama nobetinin sebebini bulmak gerekiyor.Çocukların aglamasi stres kaynaklı bir eylemmis.3 çeşit stres kaynagina değinilmiş;
Birisinin çocuğa yaptigi kotu bir davranis sonucu,
Bir ihtiyacin karsilanmamasindan dolayı(AC olması,uykusuz olması,fiziksel temas eksikliği gibi)
Durumsal stres(hastalık,hayal kirikligi,ebeveynin stresli olması)
Çocuklara siddet gösteren ebeveynlerin %80i bunu çocuğun aglamasi esnasinda yapiyorlarmis yani ağlama olayini cozersek buna da büyük ölçüde engel olmuş oluruz.
Stres, Hiperaktivite, konsantrasyon bozukluğu, şiddet, korku, uyku bozuklugu,asiri dikkatsizlik ve öfke nöbetleri gibi bir çok şeyin ana sebebiymis.
Stresi boşaltmanın farklı yollari ise soyle:Konuşma/gülme, oyun terapisi ve -yanlış anlaşılarak davranış bozukluğu olarak aciklanan- ağlama ve öfke nöbetleri.
Aletha Solter, birçok uzmanın, kitaplarında ağlama ve öfke nöbetlerini “davranış bozukluğu” olarak nitelendirdigini,kendisinin ise bunları çocukların sakin ve sağlıklı kalabilmek için başvurdukları bir yöntem olarak değerlendirdiğini soyluyor.
Hatta ağlamanın, stresi atma konusunda ne kadar faydalı olabileceği konusuna  "Cocuğunuza Kulak Verin "kitabında da değindiği gibi, Yapilan arastirmalara gore insanin duygusal nedenlerden dolayı aglamasi soğan dograrken gozumuzden akan yas gibi değilmis tipki idrar yapmak gibi vücuttan zararli olan maddeleri atmak için bir yolmus ve gozyaslariyla vucudumuzdan atilan maddeler stres sonucu içimizde biriken maddelermis.Dolayisiyla gozyaslarimizi baskiladigimizda vücudumuzda fiziksel ve psikolojik sorunlar ortaya cikiyormus.Hatta ağlamak stresi bosaltmakta spordan daha da etkil bir yontemmis.
Biz bilmeden cocuklarimizin aglamasini nasil da bastirmaya calisiyoruz,özellikle erkekler ağlamaz diye yetistirdigimiz çocuklar büyüyünce de ağlamamak için kendilerini ne kadar çok tutuyorlar ve içinde ne kadar zararli madde tasiyarak belki de oyuzden erken öluyorlar diyor Aletha Solter.

Cocuklarin ailelerini manipüle etmek için agladigi düşüncesine karsi ise,hayir diyor,ebeveynler öyle olduğunu sanar çünkü bir cogumuz aglamanin bir simariklik olduğunu düşünüyoruz diyor.Hatta kendinin de boyle bir durum yasadigini soyle anlatoyor; 6yasinda kizi onu okuldan sonra sirke goturmedigi için ağlama krizine girip  annesine "Sen aptalsin" der fakat daha sonra öğretmeninden o gün çocuğun okulda arkadaşıyla kavga ettiğini ve arkadasinin ona aptal dediğini öğrenmesi üzerine Aletha anlar ki cocuk kendisine o gun kotu bir gün geçirdiğini o şekilde anlatmaya calismistir.
Bunu okuduğumda Serra yi sabah okula hazirlarken her zamankinden yavaş hareket edip mizmizlanmakla aslinda benimle daha fazla zaman geçirmek istediğini okuldan aldigimda da sebepsiz yere ağlamak için bahane aramasiyla aslında "çok yorgunum ve seni özledim tek istediğim dinlenmek ve sadece birlikte güzel vakit geçirmek" demek istedigini anliyorum ve  birden bir balyoz iniyor sanki kafama!!
Oyleyse ağlayan çocuğumuza nasil davranmaliyiz?


  1. Ağrısı, rahatsizligı var mı diye bakalim,
  2. Fiziksel temasta bulunup, sarılalim,
  3. Ağlamasını kabullenip,onu dinleyelim.
Yani tipki bir arkadasimizin omuzumuzda aglamasina izin verdigimiz gibi onu dinleyecegiz,haklisun uzgunsun  biliyorum diyecegiz ama susturmaya calismayacagiz.
Hepimiz zaman zaman asagidaki aglamayi kesme yöntemlerine bas vuruyoruz;

  • Kızmak
  • Cezalandırma, tehdit.
  • Çocuğu uzaklastirma,odasina gönderme.
  • Onu bebek gibi agliyorsn diye utandirma.
  • Emzirme, emzik verme (bebekken)
  • Dikkatini dağıtmak.
  • Güldürmeye çalışmak.
  • Acısını hafife almak,o da bisey mi demek.
  • Ağlamayan çocuğu ovmek.

Kisacasi çocuğun ağlamasını bastırmak ona saygısızlık etmekten başka bir şey değil. Çocuğun istenmediğini, sevilmediğini hissettiriyor anlasilan.

Aglamak surekli bastirilirsa DEPRESYON,KRONİK ENDİSE,SİDDET,MADDE BAGİMLİLİGİ,TİRNAK YEMEK,SAGLİKSİZ BESLENME,DUYGUSAL BAGİMLİLİK GİBİ PEK COK SEYE SEBEP OLABİLİYORMUS.
Kisacasi,çocuklar cani acidiginda ya da kirildiklarinda duygularini kelimelere dökemeyip ağlamaya başvurbiliyorlar bizim de yapmamiz gereken sadece onlari anlamaya calisip aglamalarini bitirmelerine izin vermek çünkü ancak sonrasında rahatlamis bir şekilde hayatlarına donebilirler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder