28 Mayıs 2015 Perşembe

Belki biraz garip ama etkili eksiksiz valiz hazırlama teknikleri..

   Her gün hava birgün şöyle bir gün böyle ısınmadı derken tatil sezonu da geldi çattı yuppy!!

   Tatile gitmek iyi hoş güzel de siz de benim gibi valiz hazırlamaktan nefret eden tiplerdenseniz bunu hem kendiniz için eğlenceli hale getirebilir hem de her seferinde birşey unutmaktan kurtulabilirsiniz..

  Çocukların eşyaları, ıvır zıvır bütün aile fertlerinin teferruatları derken oraya gittiğiniz de bu da unutulur mu yahu demeniz hiç de anormal değil..

  Öncelikle valiz hazırlığına başlamadan kafanızda ana kategoriler belirleyin ve onları not alın örneğin: Plaj, Banyo, yol, giyim, ecza, yemek  gibi.
Bu ana kategorilerin içinde örneğin plaj için gereken ne varsa detaylı hazırlayın, banyo için alınacaklar, yolda lazım olacaklar, ecza olarak sizin ve çocukların ilaçları gibi tek tek kategori bazında hazırlayın.

  İkinci ve zevkli aşama ki bu da hazırladıklarınızın sağlaması gibi olacak: tatilinizden 1gün hayal edin şöyle ki, sabah kalkıp yüzümü yıkayıp dişimi fırçaladım(hemen soruyoruz kendimize fırçayı, macunu aldım mı?) örneğin çocuklarla plaja iniyoruz yanımızda neler var düşünün! (çocuğun plaj kovasını, kolluğunu, mayosunu, gözlüğünü, şapkasını aldım mı gibi:))

Son olarak da kıyafetlerinizi yanınıza alırken kombinleyerek koyun valize.. yani hangi pantolonla hangi gömleği giyeceğim, hangi aksesuarı takacağım, hangi ayakkabıyı giyeceğim, kullanıyorsanız hangi eşarbı takacağım... Bu hazırlarken belki zor gelecek ama hem gereksiz ve rastgele eşya taşımanıza gerek kalmıyacak hem de orada hiçbişey düşünmeden çıkarıp giyeceksiniz...

   Bu arada çocuklu anneler için eğer siz de bizim gibi uzun yola arabayla çıkacaksanız yolda onları oyalamak için yanınıza oyuncak, yiyecek v.s almayı ihmal etmeyin..

Hadi iyi tatiller herkese...

21 Mayıs 2015 Perşembe

Çocuklarla renkleri ve saymayı pekiştirme oyunları..






Çocuklar yazı tahtası olarak kullanmaktan  bir süre sonra  sıkılıyorlar  mıknatıslı harfleriyle de henüz yazı yazma yaşında değiliz... Babasıyla Azra harflerle  yeni renkleri pekiştirme oyunları keşfetmişler benim de çok hoşuma gitti hemen paylaşmak istedim...





1)Harfleri karışık olarak koyuyorsunuz içlerinden bir renk seçip mesela ' hadi sarıları toplayalım' diye diğer renklerden ayırmasını istiyorsunuz. 


2)her bir rengi tahtanın bir köşesine koyuyorsunuz sonra karışık harflerin içinden seçerek aynı renkleri köşedeki eşinin yanına dizmesini istiyorsunuzp.. Azra bu oyunu çok sevdi normalde renkleri karıştırmasına rağmen bir hayli katılımcı olduğundan kırk yıldır renkleri biliyor gibi davranıyordu:)

  3)Aynı renkteki harfleri sayarak da sayıları da pekiştirebiliyoruz..


4) Renk bazında düşünerek bir sistem oluşturuyorsunuz örneğin sarı, turuncu, mavi tekrar sarı, turuncu..... buraya hangi renk gelecek diye soruyorsunuz. (tabii bu oyun biraz daha büyük çocuklar için uygun.) 
Büyük kızım Serra sayıları ve harflerin bir kısmını tanıdığı için onunla  sayı çalışmaları ve isim leri yazma çalışmaları da yapıyoruz ama ben daha küçükler için de bu tür oyuncsklardan nasıl yararlanabiliriz onu anlatmak istedim. 
Böyle harfleriniz ve tahta olması da şart değil aynı oyunları renkli mandallarla halının üstünde de oynayabilirsiniz. Benden fikir vermesi gerisi sizin hayal gücünüze kalmış.. 


20 Mayıs 2015 Çarşamba

Botanik Park'ta keyifli bir gün..


Çocuklarınızla son derece  keyifli bir gün geçirebileceğiniz huzur ve eğlenceyi aynı mekanda bulabileceğiniz  nadir yerlerden.. ama bazı eksiklikleri de yok değil oyüzden merak edenler için  her yönden değerlendirmeye çalışacağım.. 


Düğüm şeklinde yapılmış tünel kaydırak oldukça ilgi çekici ve eğlenceli(serra ilk denemede korkmasın diye beraber kaydık da ordan biliyorum :) hem tırmanırken efor sarfettiriyor hem de kayarken eğlendiriyor) 

Sizin de çocuğunuz benimki gibi dinazor hayranıysa bir kaç tane dev dinazoru görünce sevinç çığlıkları atabilir.. 

Ördekler ve göl gerçekten çok huzur verici ayrıca gölde yunuslarla ailece gezi yapabilirsiniz  ama göl maalesef okadar da temiz değil.. 


Şişme oyun alanı gerçekten benim kızların favorisi oldu hem tırmanıp canları acımadan atlayış yapabiliyorlar hem de doyasıya zıplayıp kayabiliyorlar ama haftasonu her çocuk için  sadece 10dk sı 5tl. (haftaiçi daha uzun süreymiş.) belden bağlamalı trambolin, küçük sandal ve akülü araba kiralama gibi oyunlar için de jeton almak zorundasınız ve her jeton 5tl.

Park alanı temiz ince kum üzerine kurulmuş ve çocuklar rahatça kumda çıplak ayak gezip oynayabiliyorlar.. 

tünel kaydırağa tırmanırken Serra.. 

Yorulmuş minik kuşlarım..

  Hoşuma gitmeyen yönü oturacak doğru düzgün bir cafe veya restourant tarzı bir yer olmaması.. Öyle bir yer için büyük bir eksik..  yorulup birşeyler yemek veya bir kahve içmek istiyorsunuz ama maalesef sadece düğün organizasyonları için bakırköy belediyesinin bir yeri var ama o da cafe tarzı bir yer değil kısacası beklentimi pek karşılamıyor o açıdan hayal kırıklığıydı benim için çünkü eğer yemek yiyip dinlenebileceğimiz bir yer olsaydı akşama kadar orda kalabilirdik.
Etrafta fotoğraf çektiren bol bol gelin ve nişanlı çift görebilirsiniz gerçekten de bunun için çok uygun bir yer..

Giriş için bir ücret alınmıyor. Bir de insanlar çoğunlukla hazırlıklı bir şekilde pikniğe gelmiş aslında belki de o yüzden beklediğim gibi bir yer yok çünkü herkes pikniğini yapıp dinlenip doyasıya eğlenmeye devam edebiliyor siz de hazırlıklı giderseniz güne  daha mutlu bir   şekilde devam edebilirsiniz.. 

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Tuvalet eğitimi denen kabuslu süreç..



  Öncelikle iki çocuk annesi ve ikinci kızında da tuvalet eğitiminin tam ortasında  biri olarak şunu söylemeliyim ki altına kaçırma olmadan,  orası burası kirlenmeden tuvalet eğitimi OL-MAZ.. Bir kere bunu kabul etmek  ve eğitime başlamadan bunu göze almak lazım çünkü bu da eğitimin bir parçası.. Çocuk o ıslaklığı, pisliği hissedecek ki rahatsız olsun ne yaptığını idrak etsin. Unutmayın ki bugüne kadar bez den ne yaptığının farkında bile değildi. (Bezler ıslaklığı hissettirmediği için). Bırakın öncelikle kaka nedir, çiş nedir onunla bir tanışsın..


  Böyle söylediğime bakmayın gerçekten bu konu sabrı çok zorlayan bir süreç ve bana da inanılmaz zor geliyor hatta şöyle söyliyebilirim ki çocuk yetiştirmede bana en zor gelen dönem tuvalet eğitimi.. Yani burda yazdıklarımı biraz da kendime söylüyorum..  Sürekli  kendi kendime telkinde bulunuyorum altına da kaçıracak etrafı da kirletecek ama bu geçici bir süreç sonunda Öğ-re-ne-cek.. 

   Tabii ki bu söylediklerim tuvalet eğitimi almaya hazır hale gelmiş, aşağıdaki belirtileri gözlemlediğiniz çocuklar için geçerli:

*Çocuğunuzun altı 2saat kadar kuru kalıyorsa, tuvalet saatlerini anlıyabiliyorsanız.
*Altına yaptığında rahatsızlık duyuyorsa.
*Kakasını yaparken saklanma gibi belirtiler gösteriyorsa. (illa olsun diye beklemeyin benim kızlarımda olmadı, biraz utanma duygusuyla da alakalı sanırım:)
*Pantolonunu kendisi giyip çıkaracak kadar kas gelişimi gerçekleştiyse.


  Eğitime başlamadan bir süre önce kullandğınız bez kalitesini biraz düşüreek veya daha seyrek altını değiştirerek artık bezin okadar da konforlu gelmemesini sağlıyabilirsiniz.

  Mümkünse birsüre halılarınızı kaldırın çünkü herhangi bir durumda yerleri dezenfekte etmek halıdan daha kolay olacaktır..

  Ben lazımlıkla öğretmeye pek taraftar değilim ve kullanmıyorm çünkü onunla öğrendiği taktirde tekrar ayrıca  tuvalete alıştırmaya çalışacaksınız.. Onun yerine ilk etapta tuvalete özendirme çalışmaları yapabilirsiniz.. Evdeki diğer bireyler kullanırken abartılı reklam yaparak:)) ya da sevdiği çizgifilm kahramanlarının stickerlarını tuvalete yapıştırarak cazip hale getirebilirsiniz.

  Bir, iki hafta böyle tuvaleti özendirip ara ara oturtarak yine bez kullanmayı kesmeden sadece tuvaleti sevdirme çalışması yapabilirsiniz.

 Sonra gerçekten eğitime başlamadan önce mutlaka 4/5tane alıştırma kilodu edinin. (Bunlar normal kilot gibi çiş i direk dışarı çıkarmadan bayağı bir çekiyo ama tabii ıslaklığı da çocuğa hissettiriyor yani iyi bir kurtarıcı olacak size..

 Ayrıca bir tuvalet aparatı alabilirsiniz. (klozete takılarak oturma yerini çocuğa göre daha küçük hale getirmeye yarıyor.Çocuğun tuvaletin içine düşme korkusunu da azaltır ama yine de korkuyorsa ayağının altını boşlukta hissetmemesi için ayağının altına bir tabure koyabilirsiniz.)

  Şimdi bütün hazırlıklar tamamsa çocuğunuzun dışkılama saatlerini takip edin yani ne kadar sıklıkta çiş yaptığını, hangi saatlerde kaka yaptığını anlamaya çalışın. Bilmiyorsanız ilk etapta sık sık yarım saatte bir tuvalete tutabilirsiniz. Sabah kalktığında bezi kuruysa hemen tuvalete götürün büyük ihtimalle çişini yapacaktır ondan sonra saatini takip edelirsiniz. Çocuğun söylemesini birsüre beklemeyin bu başlangıçta onun değil sizin başarınız olacak yani nekadar iyi takip ederseniz okadar başarılı olursunuz. Ondan yanlış alarm gelebilir ya da çiş yerine kaka geldi diyebilir, altına yaptıktan sonra söyleyebilir ama yine de çabası takdir edilmelidir.

  Bu süreçte bir süre evden çıkmadan eğitim vermeniz daha yararlı olacaktır çünkü dışarda yeni bir yerde dikkatini dağıtacak çok şey olacağından altına kaçırma olasılığı daha yüksektir.

 Tuvelete çişini ya da kakasını yaptığında ödüllendirme mekanizması da çok işe yarayacaktır ama çok fazla abartmak da zararlı olabilir. Tabii ki kesinlikle kızmak cezalandırmak hiçbir işe yaramıyacağı gibi çocuğun tuvaletten daha da çok uzaklaşmasına neden olabilir. Tuvalete gitmek istemiyorsa zorlamak sıkıştırmak da ters tepki yapabilir. Çocuğun aç ya da uykusuz olmadığı zamanlarda denemek daha etkili olacaktır.Tuvalette her hangi bir şeyden korkup korkmadığını da iyi analiz etmek lazım. (sifon sesi, taharet musluğu ya da tuvaletin içinden korkabilir.)

  Eğer hiçbirşekilde çocuğunuz eğitime karşılık vermiyorsa belki daha hazır olmayabilir bir süre daha beklemenin faydası olacaktır.

  Birden bire hem gündüz hem gece eğitimine başlamak doğru değil, uzmanlar gündüz %80 tuvaleti öğrendikten sonra gece eğitimine geçilmesini tavsiye ediyor.


 Tuvaletini yaparken onu yalnız bırakmamak,  oyalayıcı birşeyler anlatmak ya da bizim oynadığımız gibi sifonu çekip kakalara el sallamak gibi tuvalet oyunları keşfedebilirsiniz. 

Biraz uzun bir yazı oldu ama umarım yeni başlayan annelere yardımcı olur.. 





5 Mayıs 2015 Salı

Yaz geliyor en pratik kilo verme yöntemleri..

Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu işte uzman değilim ve verdiğim yöntemleri doktorunuza danışmadan uygulamayınız sonuçta her bünye farklıdır...

Herkesin diyet anlayışı, iradesi ve kilosunun kırılma noktası da değişiklik arz ediyor tabii..
örneğin benim diyetisyen eşliğinde hangi öğün ne yiyeceğime karar verilip onu uygulamam imkansız.. O yüzden bana en pratik gelen rejim şekli akşam yemeyi kesmek oluyor.. Sebebi de çok iradeli olmamdan değil tam aksi iradesiz oluşumdan kaynaklanıyor nasıl mı şöyle ki.. Diyetisyen eşliğinde kilo vermeye kalksam neyi hangi öğünde nekadar yiyeceğime o karar verecek ben uygulayacağm(ki o beni bozar 😁😂) diğer yöntemle akşam yemeğinden sonra  hiç birşey yemiyorum ve canım bişey istediğinde yarın gündüz yiyeceğim diye düşünüyorum böylece kendimi fazla hırpalamadan rejimimi sürdürmüş oluyorum. (Çoğu zaman ertesi gün gündüz olduğunda canımın istediği şey aklıma bile gelmiyor veya zamanla midem küçülüyor daha az yiyorum.)

Önceleri akşam 19:00dan sonra oruç tutar gibi bütün yeme olayını kesiyordum öyle ki çocukların yiyeceğinin sıcaklığuna bakmak için bile ağzıma sürmeden.. . Daha sonraları yatmadan 1saat önce pul biberli light yoğurt yedim yağ yakıyor ve metobolizmayı hızlandırıyor diye..

Sonraları akşam19:00dan sonra yememenin kilo kontrolü sağladığını yani sadece kilo aldırmadığını,  saat 17:00den sonra yememekle kesin kilo verildiğini duydum ve yaklaşık 1aydır da bu yöntemi uyguluyorum ki normalde kilo vermeye karşı dirençli bir vücudum olmasına rağmen bu sürede 3kilo verdim  ve gören herkes çok zayıfladığımı söylüyor.

Tabii ki  benim için en büyük değişim su içmeye başlamam oldu sanırım bunun da çok büyük katkısı oldu.. Önceden hemen hemen  hiç su içmeyen ben şimdi günde 1,5lt kadar su içiyorum ki benim için gayet iyi bir skor😉

Akşam yemeklerinde de saat 17:00de  bir gün yağsız tavada göğüs yanında salata, bir gün köfte yanında salata veya balık yanında salata şeklinde haftada 3/4gün yapmaya çalışıyorum diğer günler sebze yiyorum ama yanında pilav veya makarna olmadan. (ki önceden onlarsız doymazdım.) haftasonu pazar günü de tatil oluyo bana genelde...

Şekersiz çay içmek de kesinlikle yapamıyacağım bir şey diyodum ki onu da başardım..

Bir de sabah uyanınca aç kanına limonlu ılık su veya ingiliz karbonatlı ılık su  içiyorum bu da yağları eritiyor..

Elimden geldiğince de yürüyüş yapıyorum gün içinde.. Aslında  istediğim  bölgelerden kilo vermem için düzenli spor yapmam da lazım bakalım gün geçtikçe uygulamaları arttırmaya çalışıyorum.

Bu saydıklarımı yaparak bu sürede çok daha fazla kilo veren olabilir ama herkesin bünyesi farklı işte kolay veremiyorum çabuk da almıyorum. Yine de en önemli olan şey sürekli kontrolü sağlayabilmek..




Bebek arabası seçerken baston mu travel mı tartışmasına son... her ikisi de.



   İki çocuklu ve ikisiyle de bebek arabasını maksimum ölçüde kullanmış bir anne olarak yeni araba alacak arkadaşlara tecrübelerimi paylaşmak istedim.

Baston mu travel mı almalı tartışmasına ben direk avantaj ve dezavantajlarından bahsederek açıklık getireceğim.

Baston bebek arabası:

Bildiğiniz gibi kolayca katlanıp baston gibi uzun bir sopa haline gelen en pratik bebek arabası çeşididir.  Çok hafifleri ve oldukça basit olanları da var arkaya doğru yaslanılabilen daha ağır ve çocuk için biraz daha konforlu olanı da var. Ben 2.kızıma hamile kaldığımda büyük kızım 1.5yaşında olduğu için ve normalde travel tarzı oldukça ağır bir bebek arabası kullandığım için ozaman hafifliğinden dolayı çok basit bir baston bebek arabası almıştım.
Avantajı çok kolay katlanması ve hafif olması eğer sürekli toplu taşıma araçları kullanıyorsanız kesinlikle kolay katlanması ve hafif olması büyük avantaj yani annenin konforu için gerekli bir araba çeşidi...



baston tipi en basit modellerden


Travel Bebek arabası:

Bu tür arabalar oldukça büyük ve ağır oluyor ve baston şeklinde katlanmıyor, üstünün koltuğu ayrı çıkıyor alt bölümü ayrı katlanıyor.Arka lastikleri çıkarılabiliyor. Yani bagajı büyük bir aracınız varsa içine sığabilir yoksa bir yer den bir yere götürmek sıkıntı olabiliyor. Bebeğinizle çok uzun süre geziyorsanız bebeğinizin konforu için vazgeçilmez diyebilirim. Ben esasen travel tarzı büyük bebek arabalarını kullanma taraftarıyım.

Ben araba alırken çok tereddütte kalmıştım internetten çok araştırdım sonunda hollanda dan firstwheels diye bir araba getiren biriyle tanıştık. (maalesef şuan o işi yapmıyor) Aynı markanın Türkiye de satılanlarını gördüm ama bana burdakilerin malzemesi okadar kaliteli gelmedi.  O zaman tanınmış markaları almakta kararlıydım ama bu araba çok hoşuma gitti ve iyi ki bunu almışım heralde bizim en büyük şansımız oldu...Kesinlikle çok sağlam anne ve çocuk için acayip konforlu(arka lastikleri çok büyük ve şişirme lastik olduğu için hem siz kullanırken araba çok kolay sürülüyor hem de çocuk için yoldaki sarsıntıları hissettirmiyor.)Koltuğu da ister anneye doğru ister dışarı bakacak şekilde takılabiliyor.

Kızlarım bebekken maxi cosi nin anakucağını takarak kullandım. (bunun için aparatı var arabaya takabiliyorsunuz) Sonra çıkarıp kendi arabanıza araba koltuğu olarak maxi cosiyi takabiliyorsunuz çocuğu arabadan çıkarıp uyandırmaya gerek kalmadan...Firstwheels in ilk 6ay için ayrı koltuğu da vardı ama biz maxi cosiyi almıştık oyüzden istemedik. Ben ilk kızım bebekken almıştım sonra ikisinin arası yakın olduğu için ikisini beraber bindirip bir de üstüne birdünya market alışverişi yapıp alt sepetine dolduruyordum. Hergün elimizin altındaydı max 18kilo yazıyo ama biz rahat 25kilo taşiıyoduk tık demedi maşallah😢😨
Fiyat olarak da bazı markaların bastonuyla aynı fiyattı  yani biz 4sene önce 400tl ye almıştık ki bu kalitede bir araba için gerçekten bedava..
Üstelik diğer arabalar gibi koltuğunun kumaşı terletmiyor ve koltuğu 3kademeli yatırılıyor. Koltuğunu çıkarıp altını ayrı katlıyorsunuz  ama dediğim gibi yine de fazla yer kaplıyor tabi..

Benim tavsiyem siz de benim gibi ikisini de bulundurun gerektiği zamanlarda bastonun avantajlarından yararlanırsınız ama sürekli elinizin altında olucaksa bence  kesinlikle çocuğun konforu için travel bir araba bulundurmalısınız.

travel model arabada kızlarımın ikisini de bindirdiğim pozisyon. 



4 Mayıs 2015 Pazartesi

Bitter in dibine vurmak isteyenlere... Yok böyle bir lezzet!!



Çikolatalı fıstıklı Pasta

Malzemeler

Uno kakaolu pastaban
dr oetker toz çikolatalı sos
Hazır sıvı krema
100gr  bitter çikolata
damla çikolata
dilediğiniz kadar tane antep fıstığı
500ml+keki ıslatcak kadar süt

Yapılışı:

Sıvı kremayı ocakta hafif ılıtın ama kaynamamasına dikkat edin. Ilık olunca içine parçaladığınız bitter çikolataları atın ve iyice eriyene kadar karıştırın.O soğuyana kadar Pastabanın iki tarafını da sütle biraz ıslatın ve iki tarafına da çikolatalı kremanın yarısını sürün. Dövdüğünüz fıstıkların yarısını koyun üstüne pastabanın ikinci katını kapatın üstüne kremanın diğer yarısını sürün biraz dolapta soğuduktan sonra tarifine göre yaptığınız ve soğuttugunuz çikolata sosunu iyice üzerine sürün. Biraz daha dolapta soğuttuktan sonra üzefine dilediğiniz kadar damla çikolata ve fustık serpebilirsiniz.

1 gece buzdolabında beklesin.. afiyet olsun😊😍