14 Ağustos 2015 Cuma

Sıcak yaz günlerinde muazzam bir lezzet..

Limonatayı pek de sevmeyen biri olarak gönül rahatlığıyla iddia edebilirim ki böylesine bir lezzete daha önce rastlamadım..üstelik öyle pratik bir tarifi var ki şu sıcak yaz günlerinde hazır aldığınız limonata ve meyve suları için pişman olucaksınız..

Malzemeler:

2 adet limon,
1 adet portakal
2 su bardağı kadar şeker(daha az da olabilir göz kararı ve ağız tadına bağlı.. Ama şunu söylemeliyim ki sırf limon suyundan  yapılan limonata kadar şekere ihtiyaç duymuyorsunuz.)
3lt su
Bir tutam taze nane yaprağı

Yapılışı:

Portakal ve limonları rendenin en ince yeriyle rendeliyorsunuz. Rendelediğiniz kabukları şekerle iyice yoğuruyorsunuz ve yarım saat ya da 1 saat kadar bekletin. (baknz.  Foto)
Kabuğunu rendelediğiniz portakal ve limonların beyaz kısmını mutlaka bıçakla soyun. (bknz. Foto) Soyma işleminden sonra portakal ve limonun suyunu şekerli kabukların üzerine sıkın. Üzerine 3 lt suyu ilave edip iyice karıştırın ve nane yapraklarını da içine atarak buzdolabında en az 1 saat beklettikten sonra servis yapın..

Afiyet olsun..

"Bana adını sor"izlenmesi gereken bir film..

Klasik  bir konusu var ama başarılı bir şekilde kurgulanmış.. İçindeki duyguları hissettiriyor yani bol bol ağlamak isteyenler için iyi bir seçenek..

Yetimhanede büyüyen iki çocuktan kız olanı, oğlana çocukluğundan beri aşıktır ama çocuk maalesef başka bir kıza aşık olur.. Çocuk genetik olara annesinden alzaymır a çok benzeyen bir hastalık almıştır ve gün geçtikçe kasılmalar artar ve çevresindekileri unutmaya başlar.. Sonunda sevdiği kız da onu terkeder ve çocukluğundan beri ona aşık olan yasemin ona bakar.. İşte burda gerçek aşk sorusu çıkıyor insanın karşısına, asıl olan vefa, sadakat mi diyorsun ve bunlar başıma gelse ne yapardım diye sormadan edemiyor insan kendisine..

Sonu da dramatik bir şekilde bitiyor ama tekrar tekrar izlemek isteyebileceğim bir film.. Kesinlikle tavsiye ederim..

İçinizde bir müziğiniz olsun.. depresyon mu o da ne?

Bir müziğiniz olsun içinizde nerde nezaman olursanız olun dönüp içinize baktığınızda güzel şeyler fısıldasın size..

Sabah kalkınca içinizdek ritme bakın o size söyler gününüzün nasıl geçeceğini.. Dinleyin bakalım nihavent mi, rock mı, jazz mı? Türü hiç önemli değil yeter ki neşenizi, enerjinizi yerine getirsin..

Öyle bangır bangır müzik dinlemekten bahsetmiyorum,  o şekilde yakalanmaz o ritim.. Nasıl mı olur? İçinizde hiçbirşey bırakmayarak.. Bir gün ağlamak mı geliyor içşnizden? Yataktan kalkmak istemiyor musunuz? Çok mu canınız sıkkın? Hemen sarılın kağıda kaleme içinizden gelenleri yazın, dökün içinizi.. Duygusal bir film açın ağlayın böğüre böğüre.. Bakın bakalım ertesi gün sabah kalktığınızda içinizdeki müzik ne çalıyor, farkı göreceksiniz..

İnsan  herşeyden öne kendini mutlu etmeyi bilmeli gerisi sonra gelir zaten ama önce mutlu olmak zorındayız ki yaşama isteğimiz olsun, çocuklara, eşimize, sorumluluklarımıza karşı enerjimiz olsun..

Bir amacı olmalı insanın bu hayatta.. Programlı olmalı hayatı.. Tabii ki başımıza ne gelecek Allah bilir ama öyle diye kendimizi hayatın akışına bırakmyı ben doğru bulmuyorum..

Bir programınız olsun her gün. İlla büyük şeyler anlamayın dediğimden her sabah kalktığınzda o gün ne yapacağınızı bilin.. Küçük küçük hedefleriniz olsun.. Ne iş yaptığınız ne olduğunuz hiç önemli değil. Benim yoğun çalıştığım zamanlardan kalan bir alışkanlık belki ama haftalık ne yemek yapacağım bellidir, sabah kalkınca o günkü iş rutinim ve haricinde çocuklarla veya arkadaşlarla ne yapacağım bellidir.. Hangi saate kadar ev işlerini bitirip hangi saati kendime ya da çocuklara ayıracağım da.. Aksi olursa kendimi boşlukta sallanıyormuş gibi hissederim..

Çocuklarımza da programlı olmayı öğretmeliyiz bence.. Saçma sapan programları olsun ama olsun.. Sabah kalkınca sorun bugün ne yapmayı düşünüyor parka mı gitmek istiyor, resim mi çizecek, çizgi film mi izleyecek?

Çoğu ev hanımını depresif ruh halinde görüyorum hayır monoton bir hayatınız var diye öyle olmak zorunda değilsiniz.. Sabah kalkın, spor yapın, ya da müziği açın göbek atın gerekiyorsa enerjinizi yakalamak için ne gerekiyorsa yapın, silkinin kendinize gelin.. Ütü mü yapmanız gerekiyor? müzik eşliğinde çocuklarla beraber oynayarak yaptım bugün ütüyü.. Sonuç ne oldu? Çocuklara sorarsan anneyle oyun oynadılar, bana sorarsan müzik eşliğinde stres attım ne o da ne? Ütü de yapılmış bu arada.. Oooh bu sıcakta söylene söylene başıma ağrılar gire gire yapacağıma arada kaynadı gitti:)))

Küçücük çocukları kendinden geçmiş, amaçsız, şimdiden depresif görüyorum.. Önce biz kendimize çeki düzen vereceğiz yoksa çocuklar bizim ruh halimizi yansıtıyolar zaten..

Kendi kendini mutlu etmeyi bilen, hedefi, programı olan, sorumluluk duygusu gelişmiş çocuklar yetiştirirsek başka hiçbirşey öğretmeye gerek yok zaten o çocuklar her konuda başarılı olurlar..